Leroy Sané

"Der Betonbohrer". Almanya'da oyuncumuz Leroy Sané'ye takılan lakap, yani "Beton Delici". Bu lakabı beton gibi savunmaları geçmesiyle almıştır. Sadece hızıyla değil, aynı zamanda Avrupa'nın zirve kulüplerinde elde ettiği istikrarlı başarılarla da dikkat çekmektedir. Alman kanat oyuncusunun kariyer yolculuğu, üst düzey futbolun gerektirdiği adaptasyon, gelişim ve sürekli performans sergileme yeteneğinin somut bir örneğidir. Sané'nin profesyonel kariyeri, Bundesliga ekiplerinden Schalke 04'te başladı ve burada gösterdiği olağanüstü patlayıcı güç ve dripling becerisiyle kısa sürede Avrupa devlerinin radarına girdi. 2016 yılında, o dönem Manchester City'yi çalıştıran Pep Guardiola'nın ısrarlı talebiyle Premier Lig'e transfer oldu. City'de geçirdiği dört sezon boyunca (2016-2020), takımın iki Premier Lig şampiyonluğuna önemli katkılar sağladı. Guardiola, Sané'nin City'deki ilk dönemlerinde yeteneğini şöyle özetlemişti: “Leroy inanılmaz bir potansiyele sahip. Özellikle topu ayağında sürerken gösterdiği sürat ve kararlılık, onu dünyanın en tehlikeli kanat oyuncularından biri yapıyor. Onu daha da olgunlaştırmalıyız.” Bu dönemde, Sané 2017-18 sezonunda PFA Yılın Genç Oyuncusu ödülünü de kazanarak, İngiltere'deki etkisini tescillemiştir. 2020 yazında Almanya'ya dönerek Bayern Münih'e transfer olan Sané, buradaki dört yıllık süreçte (2020-2024) başarı grafiğini sürdürdü. Bayern Münih formasıyla üst üste dört Bundesliga şampiyonluğu ve bir FIFA Kulüpler Dünya Kupası dahil olmak üzere önemli kupalar kazandı. Bu dönemde sadece hızıyla değil, aynı zamanda hücumdaki karar verme mekanizması ve asist yeteneğiyle de gelişim gösterdi. Bayern Münih'teki takım arkadaşı ve Alman Milli Takımı'nın tecrübeli ismi Thomas Müller, Sané'nin sahadaki rolünü şu sözlerle ifade etmiştir: "Leroy, dar alanlarda bile fark yaratabilen, topu ileriye taşıma konusunda benzersiz bir yeteneğe sahip. Onun bireysel becerisi, en sıkışık anlarda bile bize çözüm üretiyor." Sané, Bayern Münih'teki son sezonlarında dahi 10 gol ve 10 asist barajını zorlayarak, istikrarlı bir skor katkıcısı olduğunu kanıtlamıştır. Ve Sane artık Galatasaray'da. Çevikliği, oyun zekası, top kontrolü ile takıma çok şey katmakta. Bir röportajında, "Açık ara Türkiye'nin en büyük kulübüne transfer oldum, Galatasaray dünya çapında tanınıyor, çok sayıda taraftarları var. Şampiyonlar Ligi'nde oynuyorum. Düzenli olarak Avrupa'nın en iyi takımlarıyla rekabet ediyoruz ve orada da maçlar kazanıyoruz." der. Bir başka demecinde ise, "Bir alışma sürecim vardı, bu yüzden sahada başlangıçta her şey istediğim gibi gitmedi. Takım arkadaşlarımı tanımam gerekiyordu... Bu biraz zaman aldı. Ama son maçlarda gösterdiğim performanstan ve oyun tarzımdan çok memnunum." diyerek alışma sürecini geride bıraktığına ve daha fazlasını verdiğine vurgu yapar.